FAKOEMÜLSİFİKASYON CİHAZI
Katarakt cerrahisi, Fakoemülsifikasyon cerrahisi gündeme gelene kadar dikişli, özel bıçaklar ile gerçekleştirilmekte olup geniş kesi yapılması nedeniyle arzu edilenden daha düşük görsel düzelme ve daha yüksek enfeksiyon riski barındırmaktaydı. Fakoemülsifikasyon cerrahisi küçük kesiden dikişsiz gerçekleştirilebilmesi nedeniyle çabuk iyileşme, kısa ameliyat süresi, astigmat gibi yan etkilerinin ortadan kaldırılabilmesi ve düşük enfeksiyon riski ile günümüzde Dünya’da en fazla yapılan planlı cerrahi işlem konumuna gelmiştir.
Komplikasyonlarının düşüklüğü ve güvenilir görsel düzelme sağlaması nedeniyle Fakoemülsifikasyon cerrahisi katarakt cerrahisinde çığır açmış ve cerrahi kararı almak için gerekli olan kataraktın olgunlaşması gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Eskiden katarakt operasyonu olabilmek için görmenin tamamen kapanması beklenilir iken günümüzde katarak operasyonu olmak için görme düzeyinin % 60 altına düşüp hastanın günlük hayat aktivitelerini zorlar hale gelmiş olması yeterli endikasyonu teşkil etmektedir ve hatta yakın-uzak gözlük kullanmak istemeyen 45 yaş üstü hastalarda refraktif amaçlı trifokal göz içi lensi yerleştirilebilmesi de yine Fakoemülsifikasyon cerrahisi aracılığıyla mümkündür.
Modern katarakt cerrahisi dikişsiz ve küçük kesiler ile gerçekleştirilir. Bu işlem fakoemülsifikasyon cihazı ile mümkündür.
Bu cihaz üç ana bölümden oluşur;
1) Cerrah tarafından kullanılan el modülü (Handle): Fakoemülsifikasyon cihazı handle’a güç ve göz içi basıncının sabit kalmasını sağlayan özel sıvıları gönderir.
2) Ana modül: Göz içinde eritilen katarakt parçalarının emilmesini sağlayan vakum pompasını içerir. Aynı anda bir çok fonksiyonu kontrol eden komplike bir makinedir.
3) Ayak modül: Pedal sistemi ile ana modül ve el modülü arasındaki kontrol sağlanır. Yani göz içinde işlem yaptığımız el modülünün sıvı göndermesi, sıvıyı çekmesi veya lensi parçalamak için kullandığı ultrasonik dalgalar işlemleri gerçekleştirilir.
Cerrahide anlık veri değişikliklerini işler değerlendirir ve karşıt önlemleri uygular, bunun için bir çok farklı sensor ile donatılmıştır. Cihaz piezoelektrik kristallerini programlanan şekilde titreştirir ve bir yandan eritici güç oluştururken aynı anda eriyen katarakt parçalarını emip ortamdan çeker ve bunu dengeleyerek göz içi basıncı sabit tutacak şekilde göz içine özel serum pompalar. Fakoemülsifikasyon cihazı görsel ve sesli uyarılar ile cerrahi operasyon esnasında uyararak bilgilendirir. Kliniğimizde kullanılan cihaz çift pompa özellikli ve göz içi basıncı anlık kontrol ederek cerrahı bilgilendiren minimal stres ile cerrahinin yapılmasına olanak sağlayan fakoemülsifikasyon cihazıdır.
VERİON
Verion, katarakt cerrahisinde torik (astigmatlı) ve trifokal (3 odaklı) göz içi merceklerin yüksek hassasiyet ve doğrulukla göz içine yerleştirilmesine büyük katkı sağlamaktadır.
Ameliyat öncesi hastanın biometri cihazı ile göz ölçümleri yapılarak ameliyatta göze konacak merceğin gücü ve varsa astigmatik derecesi tespit edilir, daha sonra Verion cihazına bu bilgiler yüklenir. Bu cihazla hastanın çok sayıda göz fotoğrafları birkaç saniye içinde çekilerek göz yapısı hafızaya alınır ve yüksek çözünürlüklü dijital bir referans görüntüsü oluşturur. Her göz, parmak izi gibi karakteristik damarlarının konumu nedeniyle farklıdır. Referans görüntüler ve ilgili hasta verileri, Verion siteminden cerrahi mikroskoba dijital olarak aktarılır. Bu sayede kaydedilen sayılaştırılmış görüntülere dayalı olarak, çok odaklı merceklerin konumlandırılması ve torik (astigmatlı) merceklerin göz içinde doğru hizalandırılmasında kullanılmaktadır.
Bu sistem, tüm dünyada ve Türkiye’de uygulanan çok yeni bir yöntemdir. Uygulamasının basit olması, hastaya ilave bir zorluk çıkarmaması özellikle ameliyat sonucunun daha doğru ve mükemmel olmasını sağlaması bu sistemin en büyük avantajıdır. Ayrıca ameliyat sonrası göz içine yerleştirilmiş lensin pozisyonunu değerlendirmede de kullanılmaktadır.
BİOMETRİ (GÖZ ULTRASONU)
Katarakt ameliyatı esnasında göze yerleştirilecek olan göz içi lensinin hesaplanmasında kullanılır.
Lenstar esas olarak katarakt operasyonlarında ameliyat öncesinde kullanılmaktadır. Gözün tüm uzunlamasına korneadan retinaya kadar görüntülenmesini sağlar. Dijital laser teknolojisi kullanılarak temassız ölçülür ve bu sayede mercek hesaplanmasında oluşabilecek hataları minimalize etmiş olur.
A-Ultrasonik (A-scan/B-scan) Biometri: Ultrasonografi, göze temas ettirilen bir probdan gelen ses dalgaları ile göz içi lensi, vitreus ve retinanın incelenmesini sağlar. Ultrason A-scan ve B-scan olmak üzere iki farklı modda çekilebilir.
A-scan kornea, ön kamara, lens, vitre gibi yapıların ön ve arka uzunluklarını ölçer. Özellikle katarakt ameliyatlarında kullanılacak göz içi lenslerin derecelerinin hesaplanmasında önemlidir.
B-Scan ise göz içi yapıların iki boyutlu görüntüsünü verir. Retinada yırtık, dekolman, göz içi yabancı cisim veya göz tümörlerinin tespitinde kullanılır.
SPEKÜLER MİKROSKOP
Speküler Mikroskop, poliklinik şartlarında uygulanabilen temassız, hızlı ve zararsız bir yöntemdir. Mikroskopla kornea tabakasının (saydam tabaka) saydamlığını sağlayan en içteki endotel tabakasının yapısı ve sayısının tespitinde kullanılmaktadır. Endotel hücreleri korneanın diğer bazı katmanlarına göre daha az hacimli olmasına rağmen oldukça önemli görevlere sahiptir. En önemli görevi korneanın arkasında bulunan ön kamara sıvısının korneanın iç katmanlarına geçişini engellemektir. Endotel hücreleri sahip oldukları aktif pompa özelliği ile korneanın diğer iç katmanlarının hidrasyonunu (su tutma) %70 düzeyinde sabit tutarak bu sayede kornea saydamlığının sağlanmasında son derece önemli bir fonksiyon göstermektedir.
Bu nedenle özellikle katarakt cerrahisi öncesinde, keratokonus hastalarında uygulanan crosslink tedavisinin endotele olan etkisinin izlenmesinde, refraktif cerrahilerde (fakik göziçi lensi yerleştirmesi ameliyatı) , kornea guttata gibi genetik göz hastalıklarının tanı ve takibi önemli bir analiz aracıdır.
ÖN SEGMENT GÖRÜNTÜLEME
Göz kapağı veya ön segment fotoğrafını çeken cihazlardır. Ektropion, entropion, blefaroplasti, IOL düzeltilmesi, trikiazis, elektroliz, kist eksizyonu, kitle eksizyonu, pterjium, pitoz gibi cerrahi işlemlerden önce istenilen tetkiktir. Korneal abse ve ülserlerin takibinde tedavinin etkinliğini anlamak için ön segment görüntüleme sistemi oldukça önemlidir.
CROSSLİNK
İlk olarak 1998 yılında keratokonus hastalığının tedavisi için kullanılmaya başlanmış bir tekniktir.
Crosslinking tedavisi, kornea yüzeyine ultraviyole ışığı ve riboflavin (B2 vitamini) damlası kullanılarak yapılan medikal + cerrahi bir tedavidir. Cihaz 3 mW /cm2 - 30 mW/cm2 arasında enerji ile çalışır. Kullanılan enerji düzeyine göre işlem süresi belirlenebilir.
Korneanın en üst yüzeyi (epitel tabakası) soyularak riboflavinin (B2 vitamini) kornea içine nufüz etmesi sağlanır, bu işlem yaklaşık yarım saat sürer. Sonrasında yarım saat daha UV-A enerjisi (crosslink cihazı) kullanılarak göze, riboflavin damlatılmaya devam edilir. Böylece fotosensitizasyon yöntemi ile kornea içindeki kollajen bağların sıkılaşması ve korneanın daha sert bir yapıya sahip olması sağlanır.
Crosslinking tedavisinin amacı hastalığın durmasını sağlamaktır, korneanın eski haline dönmesini sağlamak değildir. Hastaların %95 ‘inde ilerlemenin durduğu görülmüştür. Ve yine hastaların büyük kısmında da görme seviyesinin daha iyi hale geldiği de izlenmiştir.
Crosslinking tedavisi keratokonus haricinde pellucid margilnal dejenerasyonu, kornea ödemi ve korneanın enfeksiyöz (keratit) hastalıklarında da kullanılmaktadır.
YAG LAZER
Katarakt cerrahisi esnasında göz içi lensi ince bir zar üzerine yerleştirilir. Zamanla bu zar saydamlığını yitirir. Bu matlaşma, görmede yavaşça azalma yapar. Hasta, sanki yeniden katarakt başlıyormuş gibi hisseder. Ameliyattan yeteri kadar zaman geçtikten sonra Yag Lazer uygulamasıyla (kapsülotomi) bu matlığın giderilmesi gerekir. Yag Lazer ile yapılan lazer uygulaması sonucunda bu zar parçalanarak görüş kalitesinin artması sağlanır.
Yag Lazer uygulaması aslında bir lazer tedavisidir ve göze herhangi bir cihaz veya aletle temas edilmeden uygulanması mümkündür. z-Top of Form;Acısız bir şekilde saniyeler içerisinde zar açılır ve hasta net bir görüşe kavuşur. Uygulama, hasta muayene koltuğunda otururken yapılır.
Yag Lazer aynı zamanda dar açılı glokom tedavisinde göze rengini veren iris dokusunda milimetrik bir açıklık oluşturarak göz tansiyonu tedavisinde de kullanılır.
EXCİMER LASER
Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının tedavisinde kişinin gözlüklerinden veya kontakt lenslerinden kurtulması için kullanılan bir laser çeşididir. Gözün ön tabakasındaki kornea yüzeyinde, hastanın gözlük numarasına göre mikroskobik boyutta değişiklik yapılarak uygulanır.
Tekrarlayan kornea epitel defektleri, korneadaki lekelerin düzeltilmesi de Excimer laserin diğer kullanım alanlarıdır.
Excimer lazer genellikle Argon, Krypton ve Xenon gibi soy gazların yanı sıra Flor veya Klor gibi reaktif halojen gazı kullanılarak oluşturulur. Elektiriksel olarak uyarıldığında üretmiş olduğu UV ışığı ile doku üzerinde bulunan moleküler bağları yakmadan kontrollü ablasyan (tıraşlama) yöntemi ile doku yüzeyleri arasındaki ince tabakaları ayrıştırır. Böylece etraftaki alana hasar vermeden gözlük numarasına göre korneayı yeniden şekillendirirken etki eder.
Göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan lazer cihazları son yıllarda oldukça hızlı bir gelişim ve dönüşüm geçirdi. Güncel cihazlar oldukça gelişmiş teknolojik donanımlara sahip 5. Jenerasyon cihazlardır. Göze uygun lazer programının seçilmesi teknolojik altyapıya sahip, konusunda uzman doktor kadrosu gerektirir. Gelişmiş bu cihazlar sayesinde kişinin ihtiyaçları belirlenir ve kişiye hatta göze özel tedavi yapılır.
Kliniğimizde kullandığımız (Refractive Suite ALCON) WaveLight EX500 Excimer Lazer ve WaveLight FS200 Femtosecond Laser adı verilen iki cihazın birleşiminden oluşan sistem pek çok göz kusurunu düzeltmede başarıyla kullanılmaktadır.
Femtosaniye laser ile istenen derinlikte, kalınlıkta ve çapta 6 saniyede flep oluşturabilen cihaz, işlem süresini kısaltmakta ve komplikasyon oluşumunu azaltmaktadır.
Spot scan lazer teknolojisi sayesinde lazer kavitesinden gelen ışın tek tek noktalar şeklinde korneaya yönlendirilir, böylece daha az doku ablasyonu sağlanarak, çok daha hassas tedaviler mümkün kılınır.
Lazer sonrası loş ışıklı ortamlarda kamaşma şikâyetlerinin azaltılması amacı ile korneanın merkezine ve kenarlarına yapılacak laser atışlarında kişiye özel tedavi planı yapılabilmesi bir diğer önemli avantajlarındandır.
Eye –tracker teknolojisi ile göz bebeğindeki kriptleri (çukurları) tanıyarak küçük göz hareketleri, torsiyonel (dönme) hareketleri gibi gözü tüm hareketlerini takip ederek gözün yöneldiği yere atış yapabilmesi, cerrahi sonrası başarıyı arttırır.
Topo-link programı sayesinde; kornea dokusundaki düzensizliklerin normal korneadan farkı hesaplanarak, sadece o bölgelere atış yapılır. Bu programlarla korneadaki skar ve travma sonrası oluşan düzensizlikler de düzeltilerek görme gücü artırılmaktadır.
TOPOGRAFİ
Topoğrafya bir kara parçasının doğal engebe ve özelliklerini kâğıt üzerinde çizgilerle gösterme işidir. Topografi cihazı ise burdan yola çıkarak geliştirilmiş kornea tabakasının 3 boyutlu görüntülenmesinde kullanılan bir cihazdır. Korneanın ön ve arka yüzünün yükseklik verileri ölçülebilmektedir.
Kurumumuzdaki Görüntüleme Cihazları;
OCULYZER
Yüksek çözünürlüklü bir kornea görüntüleme ve optik tarama sistemidir. Çoğu benzer cihazlar, gözlerinizi 2-3 noktada test ederken Oculyzer bunu 25000 noktada test ederek hassas ve yüksek derecede doğru bir ölçüm sonucu verir. Kornea ön ve arka yüzeyinin ideal görüntülenmesi, refraktif (Excimer Laser) cerrahide ve korneanın bozukluklarının tanı ve tedavisinde en doğru şekilde planlama yapmamızı sağlar.
Kornea topografisi ile kornea ön-arka yüzey haritası, kornea kalınlığı, kornea eğrilik yarıçapı, korneal astigmatizm, göz içi lensi kalınlığı, opasiteleri, ön kamara derinliği, gözün renkli kısmı ile kornea arasındaki açı, göz bebeği çapı, aberasyon (ışık saçılmaları) miktarı değerlendirilebilir.
Kornea topografisinin en yaygın kullanıldığı alan excimer laser, katarakt ameliyatları, fakik göz içi lensi yerleştirilmesi ameliyatları gibi rerfaktif cerrahi işlemlerdir (gözlükten kurtulmak için yapılan cerrahi girişler). Refraktif cerrahinin yanı sıra Keratakonus, pellucid marginal dejenerasyonu gibi ektatik korneaların tanı ve takibinde kullanılan en önemli cihazdır.
TOPOLYZER
Kornea üzerine yansıtılan 22000 noktalı bir plasido halka sistemi kullanıldığından, korneal düzensizliklerini tam olarak ölçmek amacıyla tasarlanmış bir kornea topografısidır ve eğriliğin noktadan noktaya temsilini sağlar. Hastanın gözüne yapılan mükerrer topografik ölçümlerden sonra bilgiler bağlantılı oldukları excimer laser cihazına aktarılır. Özel bir formül ile hesaplanarak kornea dokusuna yapılacak laser ablasyonu (düzelteme) belirlenir. Ablasyon normal gözlerde olduğu gibi eşit değil de duruma göre bir alana daha az veya fazla şeklinde planlanır. Böylece gözlük numarası ile birlikte yüzey düzensizliği de düzeltilmiş olur, görme kalitesi arttırılır.