BİLGİSAYARLI GÖRME ALANI (BSGA)
Görme Alanı, göz tam karşıdaki sabit bir noktaya bakarken, gözün bu noktanın çevresinde görebildiği alandır. Görme alanını ölçmeye ve değerlendirmeye Görme Alanı Testi denir. Glokom hastalığının saptanmasında ve takibinde çok önemlidir. Ayrıca retina, göz siniri (optik sinir), orbita tümörleri, beyindeki tümörler, migren, tiroid gibi hastalıkların takibinde de kullanılır. Görme alanı testi yapılırken hasta eğer 40 yaşın üstünde ise yakın gözlüğünün kullanılması istenir.
Comment;Test, yaklaşık 10-20 dakika sürer. Hastaya karanlık bir ortamda, parlaklığı zayıf ışık çakmaları gösterilir. Işık çakmalarının yeri sürekli değişir ve ışığın parlaklığı bazen çok belirgin, bazen çok zor fark edilecek kadar soluktur. Hasta sürekli ve sabit olarak karşıdaki bir noktaya bakar ve gözünü hiçbir yönde hareket ettirmeden bu ışık çakmalarını her gördüğünde düğmeye basar. Hastanın işbirliğini gerektirdiği için BSGA testi küçük çocuklarda ve engellilerde uygulanamaz.
Bunun yanında aletsiz yapılabilen konfrontasyon testi olarak bilinen basit bir görme alanı testi de mevcuttur. Bu test hasta ile doktor karşılıklı oturarak gerçekleştirilir. Görme alanı konusunda kabaca bilgi sağlar.
PAKİMETRİ
Pakimetri kornea kalınlığının ölçülmesini sağlayan bir tetkiktir. Optik koherens tomografi ve korneal topografi cihazları korneaya temas etmeden kolaylıkla uygulanabilir. Korneal kalınlığın belirlenmesi klinikte en çok laserle gözlükten kurtulmak isteyen hastalara uygulanan önemli bir tetkiktir. Keratokonus hastalarının da takibinde kullandığımız gibi ışın tedavisi (crosslinking) uygulaycağımız keratokonus hastalarında tedavinin şeklini belirlemede de kullanılır. Ayrıca glokom hastalarında göz içi basıncının hesaplanmasında da kullanılmaktadır.
SELEKTİF LASER TRABEKÜLOPLASTİ (SLT)
SLT, açık açılı glokom hastalığında göz içi basıncını düşürmekte kullanılan geliştirilmiş bir laser tedavi yöntemidir. SLT ile düşük dozda laser enerjisi tıkalı kanalcıklara gönderilerek pigment içeren hücreler tahrip edilerek, yok olmaları sağlanır. Böylece tıkalı kanalcıklar açılarak, sıvı akışı normalleştirilir ve göz içi basıncı normal seviyesine düşer. Bu işlem yapılırken kanalcıklar etrafındaki pigment içermeyen hücreler laser enerjisinden hiçbir zarar görmez. Bunun için de yan etkisi yok denecek kadar azdır ve birden fazla sefer uygulanabilir. Diğer tedavi yöntemlerinden hiçbirine cevap vermeyen glokom hastalarında bile etkin bir tedavi sağlayabilir.
SLT tedavisi poliklinik şartlarında, muayene odasında yapılır. Herhangi bir ameliyat koşulu gerektirmez. Tedaviye başlamadan önce anestezik bir damla ile göz uyuşturulur. Sonra özel bir mikroskop kullanılarak laser tedavisine başlanır. İşlem birkaç dakikada biter ve hasta herhangi bir ağrı veya acı duymaz.
Hastanede yatmak veya günlük aktiviteleri kısıtlamak gerekmez. Bir kaç günde göz tansiyonu belirgin şekilde düşer. Belli süre ilaç kullanmak gerekebilir. Bu arada hastanın doktor kontrollerini aksatmaması gerekir. SLT tedavisi göz tansiyonuna bağlı oluşan görme kaybını geri getirememektedir. Hastanın mevcut görme derecesinin korunmasına yönelik bir tedavi girişimidir.
KRİOTERAPİ
Görme yetisi düşük, tıbbi ve cerrahi glokom tedavisine rağmen göz içi basıncı düşmeyen ve şiddetli ağrısı olan hastalarda basıncı düşürüp ağrıyı azaltmak, glokomu kontrol altında tutmak için amacı ile uygulan bir tedavi şeklidir.
Özel bir cihaz yardımı ile konjonktiva üzerinden veya altından yüksek derecede (-10//-80 derece) soğuk ısı uygulanarak göz içi sıvısını üreten hücrelerin yıkımı, parçalanması sağlanır ve böylece göz içi sıvısı üretimi azaltılır.
OCT (Optik Koherens Tomografi) - NFA
Halk arasında göz tomografisi olarak da bilinen bu cihazı birçok göz hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanmaktayız. İsminin sonundaki tomografi nedeni ile radyasyonu çağrıştırsa da radyasyon içermez, her bireyde güvenle yapılabilen bir tetkik cihazıdır. Görüntünün alınabilmesi için hastanın birkaç saniye cihazdaki bir ışığa bakması yeterlidir. Çok kolay ve kısa süren bir çekim işlemi ile göz sinirinin (optik sinir) , retinanın (ağ tabaka), görme merkezinin (makula) ve korneanın en ince detayına kadar analizini sağlar. OCT cihazının çözünürlüğünün yüksek olması nedeniyle girişimsel olmayan doku biyopsisi olarak da tanımlanabilir.
OCT cihazının prensibi, göze yolladığı ışık dalgalarının gözün içinden geçerek retina ve sinir lifi tabakasından yansıtılması ve bu geri yansıyan ışığın enine kesitler ve 3 boyutlu görüntüler sağlama esasına dayanmaktadır. Bu görüntüler, hastanın yaşına uygun sağlıklı bireyler ile karşılaştırılarak gözün sağlıklı olup olmadığı veya sağlıklı değilse hasarın boyutu belirlenir. Ancak standart göz yapısına sahip olmayan gözlerde cihaz yanlış sonuçlar verebilmektedir. Bu durumda hekimin deneyimi OCT ve NFA sonucunun değerlendirilmesinde son derece önem taşır.
OCT’de göz sinirinin (optik sinirin) analiz edilen formuna NFA (nerve fiber analyzer) denir. NFA’nın en yaygın kullanıldığı durum glokom hastalarının tanısı ve takibidir. Retina sinir lifi ölçümü, ganglion hücrelerinin ölçümü ve göz siniri çukurluğu oranını rakamsal olarak bize sunar. Bu da hastalığın takibinde ilaçların yeterli gelip gelmediği konusunda oldukça önemlidir. Glokom takibinde olduğu gibi diğer göz sinirini etkileyen hastalıkların tanı ve takibinde de yeri vardır (beyin tümörleri-kanamaları-damar tıkanıklıkları, MS hastalığı, optik nevrit, beyin içi basınç artışı olan hastalarda) .
OCT, sarı nokta hastalığı, diyabeti ve retina damar tıkanıklığı olan hastalarda görme merkezinin veya retinanın detaylı incelemesini sağlayarak, hücrelerin sağlıklı olup olmadığını, ödem olup olmadığını görmemizi sağlar.
OCT ile ön segment çekimi (gözün ön yapısı) korneanın kalınlığını, yapısındaki bozukluları (kornea distrofileri) tespit etmede kullanılabilir.
MİCRO PULSE LASER
Mikropulse Transskleral Siklofotokoagülasyon (MP-TSCPC), 810 nm dalgaboyundaki bir infrared diod laserdir. Göz tansiyonu olan hastalarda göz içi sıvısını(aqöz hümör) üreten hücrelerin (silier cismin) sıvı üretimini azaltarak ve göz içi sıvısının vücut tarafından emilimini arttırarak göz içi basıncını (GİB) düşürmektedir.
Micropulse Diod Laser hastane yatışı olmayan hastaların aynı gün taburcu olduğu bir işlemdir. İşlem öncesi ağrıyı kontrol etmek için göz çevresine topikal anestezi uygulanır. Gözün şeffaf kısmı ile renkli kısmının birleştiği bölgeye (limbus) yapılır.
Micropulse Diod Laser günlük hayatımızı kısıtlayacak bir işlem değildir.
Micropulse Diod Laser;
Diod Laser göz içi dokularına özel ısıtma soğutma yöntemi sayesinde göze herhangi bir zarar vermediği için tekrarlanabilir bir laser yöntemidir ve göz içi dokularına zarar vermediği için görme seviyesine de herhangi bir zararı olmaz.